بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَلَا تَعۡجَلۡ عَلَيۡهِمۡۖ إِنَّمَا نَعُدُّ لَهُمۡ عَدّٗا ٨٤

Aleyhlerinde acele etme, biz onlar için ancak bir sayı sayıyoruz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَوۡمَ نَحۡشُرُ ٱلۡمُتَّقِينَ إِلَى ٱلرَّحۡمَٰنِ وَفۡدٗا ٨٥

Müttekîleri vedf halinde (bir mesus olarak) huzuru rahmana cemedeceğimiz gün.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَنَسُوقُ ٱلۡمُجۡرِمِينَ إِلَىٰ جَهَنَّمَ وِرۡدٗا ٨٦

Mücrimleri de susuz olarak cehenneme sevkedeceğiz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَّا يَمۡلِكُونَ ٱلشَّفَٰعَةَ إِلَّا مَنِ ٱتَّخَذَ عِندَ ٱلرَّحۡمَٰنِ عَهۡدٗا ٨٧

Rahmanın nezdinde bir ahd almış olan kimseden başkaları şefaate malik olamayacaklar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَقَالُواْ ٱتَّخَذَ ٱلرَّحۡمَٰنُ وَلَدٗا ٨٨

O rahman veled edindi dediler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَّقَدۡ جِئۡتُمۡ شَيۡـًٔا إِدّٗا ٨٩

Kasem olsun pek ağır pek şeni bir cürette bulundunuz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

تَكَادُ ٱلسَّمَٰوَٰتُ يَتَفَطَّرۡنَ مِنۡهُ وَتَنشَقُّ ٱلۡأَرۡضُ وَتَخِرُّ ٱلۡجِبَالُ هَدًّا ٩٠

Az daha ondan gökler çatlayacak ve dağlar yıkılıp yerlere geçecek.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَن دَعَوۡاْ لِلرَّحۡمَٰنِ وَلَدٗا ٩١

O Rahman’a veled iddia ettiler diye.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَا يَنۢبَغِي لِلرَّحۡمَٰنِ أَن يَتَّخِذَ وَلَدًا ٩٢

Halbuki veled edinmek rahmana yaraşmaz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِن كُلُّ مَن فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ إِلَّآ ءَاتِي ٱلرَّحۡمَٰنِ عَبۡدٗا ٩٣

Göklerde ve yerde hiç bir kimse yoktur ki O Rahmana kul olarak gelecek olmasın.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَّقَدۡ أَحۡصَىٰهُمۡ وَعَدَّهُمۡ عَدّٗا ٩٤

Kasem olsun ki hepsini ihsa etmiş, hepsini sayı ile tadad buyurmuştur.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu